- Alfa lipoik asit bazı yiyeceklerde bulunan ve aynı zamanda vücutta sentezlenen doğal bir madde. Serbest radikal hasarını önleyen alfa lipoik asit hem yağda ve hem de suda çözünebilmesi açısından antioksidanlar arasında tek. İnsanlarda lipoik asit enerji oluşumunu içeren çeşitli 2-oksoasit dehidrogenazların bir parçasıdır. Yani antioksidan özelliğinin yanında enerji oluşumu içinde gereklidir.
- Canlılarda hücresel düzeyde gerçekleşen kimyasal süreçler, oksijen radikalleri adı verilen atık maddelerin (serbest radikaller) oluşumuna neden olur. Hem vücut tarafından üretilen hem de gıdalarla aldığımız antioksidan özellikli bazı maddeler bu atık maddeleri ortamdan uzaklaştırır, nötralize eder ve dönüştürürler. Yaşamın devamı için antioksidan maddelerin gerekliliği çok önemlidir.
- Fakat antioksidanları sadece sağlıklı hücreler kullanmaz, hatta kanser hücreleri metabolik olarak daha aktif oldukları için daha fazla hücresel atık üretirler ve antioksidanlara daha çok ihtiyaç duyarlar. Bu nedenle antioksidanları takviye olarak almak, kanser hastalığı için riskli bir durumdur.
LİPOİK ASİT NELERDE BULUNUR?
Bitkiler içinde en fazla lipoik asit içerenler sırasıyla ıspanak, brokoli ve domatesdir. Hayansal ürünler içerisinde en fazla böbrek, kalp ve karaciğerde bulunur.
- Ispanak
- Brokoli
- Domates
- Bezelye
- Brüksel lahanası
- Pirinç kepeği
LİPOİK ASİDİN ETKİ MEKANİZMASI
Araştırıcılar son yıllarda lipoik asidin serbest radikal hasarını uzaklaştıran vitamin E ve vitamin C’ yi desteklediğini göstermişlerdir. Antioksidan döngüsünün ana bileşenlerinden biri vitamin E’ dir (Hatta çevremizde antioksidan özelliğinden yararlanmak için e vitamini ampullerinin kırılarak yüz bölgesine sürüldüğünü sıklıkla görebiliriz). Bu vitamin membranlar ve yağ dokusundaki yüksek serbest radikal yeniden etkinleştirilmesini durdurmak için çalışır.
Alfa Lipoik Asidin Faydaları Nelerdir?
Periferal nöropati hastalığı; merkezi sinir sisteminin beyin arasındaki bağlantısını etkiler. Yaralanmalar, şeker hastalığı, tiroid hastalıkları, alkolizm böbrek yetmezliği sonucunda ortaya çıkan bir rahatsızlıktır. El ve ayaklarda uyuşma ve karıncalanma ve kas güçsüzlüğü görülür. Alfa lipoik asit, sinir hücrelerine girip tahribatı yavaşlatır ve nöropotik belirtileri azaltır.
Alfa lipoik asit; hücrelerde gezinerek; damarlardan geçip yapısal hücrelere ulaşıp beyin ve sinir hücrelerini serbest radikallere karşı korumayı sağlıyor. Bunama ve diğer beyin hastalıklardan korunmak için oldukça etkili bir yöntem.
Katarakt, glokom, multipl skleroz, yanan ağız sendromu ve Alzheimer hastalığı ile mücadelelerde alfa lipoik asit takviyesi önerilmektedir.
Alfa lipoik asit günlük olarak 20 ya da 50 mg arasında alınması uygundur. Şeker hastalarındaki nöropotik tedavide 200-300 mg olarak kullanımı uygundur. Vücut, bu asidi 800 mg’a kadar tolore etmekte olup 800 mg geçilmediği sürece herhangi bir yan etki göstermemektedir.
Alfa lipoik asit, kan şekerinin düşmesine yol açtığı için diyabetik hastalıklarda dikkatli ve hekim tavsiyesiyle kullanılmalıdır. Yeterli B1 vitamini almayanlar alfa lipoik asit kullanmamalıdırlar. Şeker hastaları, tiroid hastaları ve kemoterapi gibi durumlarda alınan ilaçlarla etkileşimi olabilir bu tip durumlarda hekim kontrolünde kullanmak önem taşımaktadır.
KAYNAKLAR;
- Aslan R., Şekeroğlu M.R., Bayıroğlu F., Serbest radikal türlerin
membran lipid peroksidasyonuna etkileri ve hücresel antioksidan
savunma. Sağlık Bil. Derg.; 2: 137-142. (1995). - Byung P.Y., Cellular defenses against damage from reactive species.
Aphysiologycal Reviews; 74(1): 139-172. (1994). - Dündar Y., Aslan R., Hekimlikte oksidatif stres ve antiokasidanlar.
Afyon Kocatepe Üniversiresi Yayınları, Ankara; Yayın No: 29 (1):
5,6,9-11,30,52. (2000).