İnsan vücudunun sağlıklı şekilde gelişmesi, çalışması ve hastalıklardan korunması için beslenme oldukça önemli bir unsurdur. Yağlar insan beslenmesi için gerekli olan en önemli unsurlardan biridir. Proteinlerle birleşip lipoproteinleri oluşturarak hücrenin yapı maddelerini meydana getirmekte, aynı zamanda yüksek enerji kaynağıdırlar. İnsan vücudu
esansiyel yağ asitlerini (balık yağı) sentezleyemediğinden bunların gıdayla yada takviyelerle alınması gerekmektedir.
Balık yağları, karasal hayvanlardan elde edilenlere göre beslenme açısından daha değerlidir. Balık yağı %20 oranında doymuş yağ asitlerini içerirken; doymamış yağ asitlerini ise %80 oranında içermektedir. Bu doymamış yağ asitlerinin büyük çoğunluğunu da çoklu doymamış yağ asitleri oluşturmaktadır. Balık yağları n-3 grubu yağ asitleri olan EPA
ve DHA asitlerinin ise tek kaynağıdır.
Balık yağı tüketiminin sağladığı faydalar: Omega-3 yağ asitlerinin kalp hastalıklarından kansere, AIDS’ten beyinle ilgili rahatsızlıklara kadar birçok hastalığa karşı etkisi bulunmakta olup; fetüs gelişimi aşamasından yaşlılık dönemine kadar bu yağ asitlerince zengin yağlı balıkları tüketmek büyük önem taşımaktadır.
Kalp:
N-3 yağ asitlerinin kalp damar sağlığı üzerindeki olumlu etkileri her yıl daha da önemli bir konu haline gelmekte olup yapılan çalışmalar bu yağ asitlerini içeren kapsüllerin alınması sonucunda damar tıkanması riskinin düştüğünü ortaya koymaktadır. Herkesin haftada 2 kez yağlı balık türlerini tüketmesinin ve koroner kalp hastalarının da yağlı balıktan elde edilmiş EPA ve DHA içeren takviyeleri her gün alması önerilmektedir.
Kanser:
Balık yağlarının kanser üzerine de olumlu etkileri vardır. Tümörlü fareler üzerinde yapılan bir araştırmada diyeti n-3 içeren yağlarla veya saflaştırılmış n-3 yağ asitleriyle desteklenen farelerde akciğer, kolon, meme, prostat gibi çeşitli kanser tiplerinin yavaşlatılabildiği tespit edilmiştir. Ayrıca kemoterapi ilaçlarının etkinliği de diyete n-3 yağ asidi ilavesi sonucunda artırılmıştır. Göğüs kanserinde yapılan kemoterapinin daha çok n-3 yağ asidi tüketmiş olan hastalarda az tüketenlere oranla daha başarılı sonuç verdiği görülmüştür. Balık yağlarının tümör gelişimini yavaşlattığı da bilinmektedir.
Diyabet:
Hem normal bireylerde hem de hipertrigliserdemisi olan hastalarda EPA’ca zengin olan balık yağlarının potansiyel hipogliseridemik rolü vardır. Balık yağlarının plazmadaki EPA seviyelerini hızla değiştirebilme ve LDL kolesterol seviyesindeki artışın öncüsü olan trigliserid düzeyini de düşürmektedir.
Kadın ve çocuklar:
Diyetle yeterli miktarda n-3 tüketimi kadınlarda menstural sendromun ve menopoz sonrası sıcak basmasının önlenmesinde olumlu etkiler sağlamaktadır. Kadınlarda menstural ağrıların diyetteki n-3 PUFA ve B12 vitamini alımıyla ters orantılıdır. Diyette önemli miktarda EPA ve DHA bulunmasının hamileliğin kalitesini arttırdığı ve fetüsteki beyin gelişimini desteklediği görülmüştür. DHA içeren gıdaları almayan annelerde doğum sonrası depresyon ve yüksek kan basıncı gibi olumsuzlukları görülebilmekte; özellikle hamileliğin son 3 ayında annelerin balık tüketmesi daha da önem kazanmaktadır. Balık yağları ayrıca çocuk gelişimi için gereken yağ asitlerini uygun oran ve yeterli miktarda içerdiğinden çocukların diyetinde yer alması önemli bir ihtiyacı karşılamaktadır.
Beyin:
Balık yağları beyin için son derece gerekli olup; beyin rahatsızlığı risklerini azaltmak, hafızayı güçlendirmek, enerjiyi ve konsantrasyonu arttırmak, manik depresif sorunları, depresyonu, alzheimer hastalığını, yaşlılığa bağlı depresyon gibi sorunları azaltmak için yağ asitleri tüketimi fayda sağlamaktadır. Şizofreni, kan plazması ve kırmızı kan hücrelerinde yapısal bozukluk sonucu ortaya çıkan zihinsel bir hastalıktır. Kandaki doymamış yağ asitlerinin düşük düzeyde olmasının şizofreni hastalarında şikâyetleri arttırmakta, yağ asitlerinin ve özellikle EPA’nın normal dozda alınması ile bu belirtilerin ortadan kalktığı görülmüştür.
Eklemler:
Balık yağları kas ve eklemlerdeki yangıları azaltır, artriti yavaşlatır. Bir araştırmada romatoid artrit hastalarına morina karaciğeri yağı kapsül halinde verilmiş ve sabah tutulmalarında, eklem ağrıları ve şişmelerinde, mevcut ağrıların şiddetinde azalma sağlanmış; hastaların bu uygulamadan memnuniyetinin üst seviyede olduğu belirtilmiştir. Günümüzde vitamin A ve D içeriği yüksek olan morina karaciğeri yağı popülariteye sahip bir ürün olup raşitizmi önlemede kullanılmaktadır. Diyetle alınan balık yağlarının astım hastalığı üzerindeki olumlu etkileri de bilinmektedir. Bunun başlıca nedeninin diyetle alınan balık yağlarının damar yüzeyini genişletmesi ve bu sayede dokular tarafından daha fazla oksijenin alınabilmesi olduğu bilinmektedir.
Yapılan araştırmalar, insanların karşılaştıkları birçok hastalığa besin maddelerinin ve beslenme alışkanlıklarının neden olduğunu ortaya koymaktadır. Bundan dolayı insanların beslenmelerine dikkat etmeleri gerekmekte olup, doymamış yağ asitleri yönünden zengin olan gıdaların tüketilmesi tavsiye edilmektedir.
Beslenme açısından önemi bilinen n-3 yağ asitlerini içeren balık yağlarının gerek balık tüketerek gerekse diyet takviyesi olarak alınması önem taşımakta olup; günde 3 grama kadar n-3 alınmasının güvenli olduğu belirtilmektedir. Böylece sağlıksız gıdaların vücutta oluşturabileceği istenmeyen etkilerin önüne geçilebildiği gibi, birçok olumlu faydalar sağlamakta mümkün olabilmektedir.
KAYNAKLAR:
https://www.hindawi.com/journals/jchem/2018/9375085/
https://app.trdizin.gov.tr/publication/paper/detail/TkRjNU9UazU=
https://polen.itu.edu.tr/xmlui/handle/11527/2602