Bor , birçok yaşam fonksiyonu için gerekli bir mikro besin ve nötrasötiktir. Bitkilerce topraktan alınmakta ve gıda zinciri ile insanlara geçmektedir. Metabolizma, makromineraller, trigliseritler, glikoz, enerji substratları gibi yaşam süreçleri ile ilgili birçok maddenin kullanımını etkilemekte ve vücutta beyin, iskelet, bağışıklık sistemi gibi birçok sisteme olumlu etki yapmaktadır, kanserli hücrelerle savaşmaktadır. Bor, hücre zarı fonksiyonlarında ve stabilitesinde önemli bir role sahiptir.
Menopozda Bor Önemi
Bor’un takviyesi, menopoz sonrası kadınlarda östradiol konsantrasyonunu arttırmaktadır ve bu nedenle bor, menopoz sonrası osteoporozun önlenmesinde yararlı olmaktadır. Osteoporozu önlemek için mineraller ve D vitamini ile bor’un takviyesinin kullanılması çok önemlidir.
Bor’dan Zengin Gıdalar
Bor açısından en zengin gıdalar kabuklu meyveler, baklagiller, meyve sebzelerdir. Elma, vişne, üzüm, fındık, ceviz, fasulye, pancar, biber ve baklagillerde yüksek oranlarda; tahıllarda, patates ve çiçekte az miktarda olduğu tespit edilmiştir. Önemli bir bor kaynağı olan erik kurusunun (Prunus domestica) 100 gramı, vücudun günlük ihtiyacı olan 2-3 mg boru karşılar. Süt ve ürünleri düşük düzeyde boru içermelerine karşın beslenmede ağırlıklı olarak yer aldıkları için bor alımına önemli düzeyde katkı sağlamaktadırlar.
Öğrenmede Bor
Tablet şeklinde alındığında küçüklerin öğrenme yetenekleri ve okul becerilerinin arttığı, sportif performans ve atletik yapının geliştiği tespit edilmiştir. Ca, Mg ve Riboflavin (Vitamin B2) içeren vitamin ve minerallerle dengeli şekilde alınırsa borun olumlu etkisi üst seviyelere çıkar.
D vitamini ve Bor
D vitamini, yağda çözünen bir vitamindir ve kalsiyum emilimi ve kemik oluşumu için gereklidir. Ayrıca bu vitamin, sindirim sisteminde, tiroid fonksiyonlarında ve normal kan pıhtılaşmasında fosforun kullanımında ve emiliminde rol oynar. Birçok çalışma, D vitamininin sağlıklı kemik gelişimi için gerekli olduğunu, birçok kanser tipini, otoimmün, kardiyovasküler ve enfeksiyöz hastalıklarını önlediğini göstermiştir. Bir çalışmada, bor’un takviyesi (60 gün boyunca günde 6 mg / gün), bireylerde düşük D vitamini seviyesinin tedavi süreci içerisin de sürekli arttığı gözlemlenmiştir.
Bor paratiroid fonksiyonunu fosfor, magnezyum ve özellikle memelilerde kalsiyum ile düzenler. Optimum kalsiyum ve kemik metabolizmasında önemli rol oynar.
Sonuç olarak, günümüzde osteoporoz, raşitizm ve D vitamini yoksunluğu gibi kemik metabolizması sorunları yaygın bir halk sorunudur. Bu nedenle, diğer mineraller ve D vitamininin yanı sıra bor’un takviyesi, kemikle ilgili hastalıkların önlenmesi ve tedavisinde faydalı olacaktır.
KAYNAKLAR:
Mahabir S, (2014). Methodological challenges conducting epidemiological research on nutraceuticals in health and disease. PharmaNutrition 2: 120–125.
Miljkovic D, Miljkovic N, McCarty MF, (2004). Upregulatory impact of boron on vitamin D function- does it reflect inhibition of 24-hydroxylase? Medical Hypoteses 63, 1054-1056.
Holick MF, (2004). Sunlight and vitamin D for bone health and prevention of autoimmune diseases, cancers, and cardiovascular disease. The American journal of clinical nutrition 80 (6), 1678-1688.
http://static.dergipark.org.tr/article-download/e30f/bef1/1dec/5b3601411f108.pdf?