En önemli işlevi, bağışıklık sistemini güçlendirmektir. Solunum enfeksiyonlarını azalttığını da özellikle belirtmek isteriz.
Genel problemimiz olan D vitamini eksikliği ile devam edelim o zaman.
Bunun başlıca nedeninin malesef ki bu konudaki yanlış düşünceler olması ve günlük önerilen D vitamini alınma dozunun çok düşük tutulması olduğunu söyleyebiliriz.
Bugün D vitamininin vücutta hemen hemen her organı etkilediğini hepimiz biliyoruz.
Bunun yanı sıra birçok yanlış düşünce de bulunmaktadır;
– ‘Ben bol bol süt içiyorum, dolayısıyla D vitaminim düşük olamaz.
– ‘D vitamini almak istemiyorum, çünkü D vitamini toksisitesi ile ilgili yazılar okudum, oldukça korkunçtu.
– ‘Her gün multivitamin ve kalsiyum hapları alıyorum, dolayısıyla D vitamini yönünden bir problemim olamaz.
– ‘Ben yeterince sağlıklı besleniyorum, dolayısıyla D vitaminim yeterli olmalı.’
– ‘Günaşırı dışarıda yürüyüş yapıyorum. D vitaminim nasıl düşük olabilir?’
– ‘Ben güneşli bir şehirde yaşıyorum, D vitamini eksiğim bulunmamalı.’
O zaman bizlere bu konuda düşen sorumluluk; bu tarz yorumlar yapanları usulca uyarıp basitçe kanlarındaki D vitamini düzeylerine bakılması gerektiğini söylemek.
Hepimizin alması gereken günlük D vitamini ihtiyacımız vardır. Bunlar cinsiyetlere göre değişiklik gösterilmediği de bilimsel olarak test edilmiştir.
Kadın: 15 mcg/gün Erkek: 15 mcg/gün
Yoğun klinik çalışmalar sonunda ise günlük önerilen D vitamini dozu yaş aralıklarına göre değişiklik göstermektedir;
-0-12 ay bebekler: 400 IU
-1-18 yaş arası çocuklar: 600 IU
-18-70 yaş arası yetişkinler: 600 IU
-70 yaş üstü yetişkinler: 800 IU
-Hamile ve emziren kadınlar: 600 IU.
Üç ayda bir mutlaka kan D vitamini ve kalsiyum düzeylerine bakılarak kontrol sağlanmalıdır!
Hepimizin aklında tek bir soru; Peki biz bu D vitaminini nereden alabiliriz? En iyi D vitamini kaynağının güneş olduğu global bir gerçek. Bunun yanında D vitamini içeren hayvansal besinler tüketebiliriz. Bunlara ; balıklar ve deniz ürünleri, yumurta ve özellikle sarısı, süt ve süt ürünleri, balık yağı, karaciğer gibi örnekler verebiliriz. Hayvansal besinler tüketmeyen kişiler için de az da olsa elbette önerilerimiz var; Soya sütü, mantar ve tatlı patates.
Besinlerden elde edemediğimiz optimal D vitamini düzeyini elde etmenin en iyi yolu ise uygun bir şekilde güneşlenmek ve doktor veya eczacınızın önerileri doğrultusunda ihtiyacınız olan D vitamini desteği sağlamaktır.
Bol güneşli günler dileriz .
Kaynaklar;
- Dogru M, Kirmizibekmez H, Yesiltepe Mutlu RG, Aktas A, Ozturkmen S. Clinical effects of vitamin D in children with asthma. Int Arch Allergy Immunol 2014; 164: 319- 25.
- Uysalol M, Mutlu LC, Saracoglu GV, et al. Childhood ast- hma and vitamin D de ciency in Turkey: is there cause and effect relationship between them? Ital J Pediatr 2013; 13: 39: 78.
- Wayse W, Yousafzai A, Mogale K, Filteau S. Association of subclinical vitamin D de ciency with severe acute lo- wer respiratory tract infections in Indian children under 5 year. Eur J Clin Nutr 2004; 58: 563-7.
- Inamo Y, Hasegawa M, Saito K, et al. Serum vitamin D concentrations and associated severity of acute lower respiratory tract infections in Japanese hospitalized children. Pediatr Int 2011; 53: 199-201.p