Güncel Korona Tedavisi

Her günümüzü koronavirüs gündemiyle geçirirken, güncel korona tedavisi, koronavirüs için kullanılan ilaçlar hakkında son görüşleri gelin birlikte inceleyelim ve bilgi sahibi olalım.

Virüs Taksonomisi (canlıların sınıflandırılması) Komitesi’ne göre bu yeni tip Koronavirüs (COVID-19)’e “ciddi akut solunum sendromu koronavirüs 2” (SARS-CoV-2) adı verilmiş olup virüsün şiddetli akut solunum yolu sendromu ile ilişkili olduğu ICTV (Koronavirüs Çalışma Grubu) tarafından raporlanmıştır.

COVID-19’a neden olan virüs ile 2003 yılında Şiddetli Akut Solunum Sendromu’nun (SARS) salgınına neden olan virüs genetik olarak birbiriyle ilişkilidir, ancak neden oldukları hastalıklar oldukça farklıdır.

COVID-19’un SARS salgınına göre bulaşıcılığı daha fazla ancak daha az ölümcül olduğu belirtilmekte olup 2003 yılından bu yana dünyanın hiçbir yerinde bir daha SARS salgını yaşanmadı.

WHO (Dünya Sağlık Örgütü), yeni tip koronavirüs için bir önleme veya güncel korona tedavisi olarak antibiyotikler de dahil olmak üzere herhangi bir ilacı doktor gözetimi olmaksızın önermemektedir. Bununla birlikte, devam eden klinik çalışmalar elbette ki var. Bazı aşı ve ilaçlar günden güne geliştirilmeye çalışılmakta.

Bugün bildiğimiz onaylanan yeni tip koronavirüs için kullanımda olan 2 ilaç bulunuyor:

-1.si: Klorokin fosfat / eskiden beri kullanımda olan ve sıtma tedavisinde tercih edilen bir ilaç. 1950’lerde sentetiği olan: hidroksi klorokin üretildi. Artrit yani romatizmal eklem şikayetlerinde kullanılmaya başlandı. Hem virüsün vücuda girmesini hem de vücuda girdikten sonra gelişen iltihap yanıtını engellemeye çalışan bir mekanizma yürütmektedir.

-2.si: Favipiravir / En güncel habere göre koronavirüste hafif vakalar için iyileşme süresini 11 günden 4 güne indirebildiğini gösterdiği bildirildi. Aslında ebola hastalığı için geliştirilmiş olan bir ilaç olup Afrika’da kullanılmaktaydı. Yeni yapılan koronavirüs tedavi süreçlerinde de bu ilaç hakkında olumlu sonuçlara ulaşılmaya gittikçe başlanmaktadır.
Ancak gebelerin kullanımı sakıncalı olup yan etkileri mevcuttur.

İlaçların her ikisi de profilaktik değildir. Yani engelleyici değildir ve çok fazlaca yan etkisi bulunmaktadır. Bu sebeple koronavirüs teşhisi koyulmamış bir insana koruma sağlamayacaktır.

-60 yaşın üzerindeki hastalarda, bağışıklığı bozulan hastalarda, ciddi hastalık formunda bulunan kişilerde ancak kullanılmak üzere bu 2 ilaç Türkiye’de denenmektedir ve şu anda hastalar üzerinde kullanımına izin verilmiştir.

Antiviral özellikteki bu ilaçların etkinliği için ise kesin bir şey söylemek zor, çünkü yeni olan bir tip koronavirüs için hâli hazırda savaşılmakta ve tedavi sonunda elde edilecek sonuçlar ile kesin bir neticeye ulaşılacaktır.

Ya antibiyotikler?


Sıkça adını duyduğumuz ve kafa karışıklığına sebep olan ağrı kesici antibiyotik ilaç grubunda olan Ibuprofen için korona virüsünü engellemediği bildirilmiştir. Elbette ki hekiminiz şu anki mevcut durumunuzu değerlendirerek kullanmanızı öngörmüşse de İbuprofen hakkında tartışmalardan ötürü kullanmayı bırakmamak gerekmektedir. İhtiyacımız varsa ve bizim tedavi sürecimizde yer alıyorsa antibiyotik kullanmalı yoksa fazladan alınmamalı.

Antibiyotik konusunu daha geniş çaplı başka bir yazıda ele alabiliriz. Ancak neden antibiyotik diye soracak olursanız söyle yanıtlayabilirim: İngilterede yayınlanmış olan bir yayına göre bu hızla ve bilinçsizce antibiyotik kullanımı devam ederse 2023 yılında artık antibiyotiklerin işe yaramayacağı belirtiliyor.

Bu ciddi bir sorundur çünkü ameliyatlar yapılamaz hâle gelebilir, tıbbi birçok noktada aksaklıklar yaşanmaya başlanır. Bu ciddiyeti anlamamız için bile yeterli. Bir ilginç veri daha verecek olursam, dünyada en çok antibiyotik kullanan ülkelerde maalesef ki 2. sırada Türkiye yer alıyor. 1.si Dominik Cumhuriyeti.

Koronavirüsle mücadele kapsamında 3. basamak yoğun bakım üniteleri olan hastaneler hasta kabul edebilir hâle getirilmiş olup ülkemizde kullanılmak üzere hızlı tanı kitlerinin kullanımına geçilmiştir. Bu kitler sayesinde tanı süresi 15 dk’ ye indirilmiştir. Böylece bu süreçte daha hızlı ve güvenli sonuçlar alabileceğiz.

Bunların yanı sıra sağlık bakanlığının yeni bir uygulaması ile yakın zamanda yurt dışından gelmiş olan vatandaşlarımız, aile hekimlerinin sisteminde görünmeye başlamış olup aile hekimleri tarafından 14 gün boyunca aranarak kontrol altında tutulmaktadırlar. Bu sayede hem toplumumuz hem de bireysel olarak faydamız gözetildiği açık olup bizlere düşen bireysel olarak almamız gereken sorumluluğun bilincinde olmak olacaktır.

Umarız en yakın zamanda herkes sevdikleriyle ve birlikte var olmanın güzelliğiyle sağlıklı yarınlara kavuşur.

Kaynaklar;

1) https://link.springer.com/chapter/10.1007/82_2017_25

2) https://talk.ictvonline.org/

3) https://www.who.int/

4) https://www.saglik.gov.tr/


Bilgi Paylaştıkça Çoğalır

İlginizi çekebilir

Genel Bilgiler

Ester-C nedir? Ne için kullanılır?

Vitamin c’nin ester formu olan ester-c , standart c vitamininden dört kez daha hızlı dokulara girer, vücut dokularında daha uzun süre kalır ve elde edilen

Bilgi Paylaştıkça Çoğalır
Genel Bilgiler

Beta Glukan nedir? Ne için kullanılır?

Beta Glukan, ekmek mayası hücre duvarından ekstrakte edilen basit bir polisakkaritdir. Bağışıklık sistemimizin ilk savunmasını yapan makrofajlar (beyaz kan hücreleri) üzerindeki özel yüzeylere bağlanarak, bağışıklık

Bilgi Paylaştıkça Çoğalır