İrritabl bağırsak sendromu, IBS bilinen elle tutulur bir sebebi olmayan stres gerilimin yüksek düzeylerde olduğu dönemlerde sıklıkla görülen bir bağırsak hastalığıdır.
İrritabl bağırsak sendromu bozulmuş bağırsak hareketleri ve karın ağrısı ile oluşan, biyokimyasal bir bozukluk tespit edilemeyen bir hastalık çeşididir.
İrritabl bağırsak sendromu hastalığı konstipasyon ağırlıklı (IBS-k), diyare ağırlıklı (IBS-d) veya ikisi arasında değişkenlik gösteren karışık tip (IBS-m) tip olarak sınıflandırılır.
IBS hastalarının büyük bir çoğunluğu şişkinlik ve karın ağrısından şikayetçidir.
IBS OLDUĞUMUZU NASIL ANLARIZ?
Bunun için bazı kriterler bulunmaktadır. En az son 3 aydır devam eden ve her ay en az 3 gün karın ağrısı atakları ile birlikte aşağıdaki maddelerin en az ikisin bulunması;
- Ağrının defekasyon ile rahatlaması
- Defekasyon sıklığında değişimin olması
- Gaita formunda değişklik olması
IBS VE BESLENME TEDAVİSİ
Beslenme bireylerin semptomlarına özgü olmalıdır. Hangi besin ile ilişkiliyse diyetten çıkarılmalıdır. Diyetle alınan yağlar bağırsak hareketlerinin artışına neden olabilir. Hastada diyare varsa az posalı konstipasyon varsa bol posalı her ikisi de bulunuyorsa az posalı diyete ek olarak günlük 20 gram kepek ilavesi yapılmalıdır. Çözünebilir lif çözünmeyen life göre daha etkindir.
Yeterli sıvı tüketimi de IBS tedavisinde oldukça önemlidir. Az az ve sık beslenme sindirimi rahatlatacaktır. Lahana turp kuru baklagil gibi gaz yapıcı besinlerden ve gaz yapıcı içeceklerden, alkol, kafein, acı baharatlardan uzak durmak gerekmektedir. Süt ve süt ürünleri bazı hastalarda semptom artışına yol açtığından dolayı kontrollü bir şekilde verilmelidir.
En sık görülen tetikleyiciler:
- Lif açısından yetersiz beslenme
- Belirli yiyeceklere karşı hassasiyet ( Yiyecek İntoleransı)
- Stres
- Sigara
- Alkol
- Adet dönemi
- Öğün atlama ve birden çok yemek yeme
- Enfeksiyonlar
- Antibiyotik kullanımı ve diğer ilaçlar
İrritabl Bağırsak Sendromu olan hastalar neler yemeli?
- Meyve ve sebzeler (Narenciye hariç)
- Kepekli pirinç, pirinç unu
- Tahıllar
- Su
- Bitkisel çaylar
- Tavuk
- Balık
- Patates, patates unu
- Doğal yoğurt
- Ayçiçeği çekirdeği ve balkabağı çekirdeği, keten tohumu, susam
- Bol su
IBS’de Probiyotik-Prebiyotik kullanmanın Önemi
Probiyotikler bizlerin bağırsak florasında ki dengeyi sağlayarak, bizlerin sağlığını olumlu yönde etkileyen canlı mikroorganizmalardır. Probiyotiğin etkinliği; uygulama yolu, türü, hazırlanma şekline göre değişmektedir.
Prebiyotikler ise ince bağırsak enzimlerinde parçalanmazlar ve Lactobacillus, Bifidobacteri gibi belirli probiyotik bakterilerin çoğalmasını uyarırlar.
Probiyotiklerin bağırsak florasını koruma, bağışıklık sistemini güçlendirme, mineral biyoyararlanımını arttırma ve bağırsak kanserini önleme gibi pozitif etkileri vardır.
Farklı probiyotik türlerinin IBS üzerindeki etkinliği araştırılmıştır. Lactobacillus plantarum IBS’de karın ağrısını ve bağırsaklarlarda gaz birikimini azaltmıştır.
IBS’de bifidobacterium infantis kullanan hastalarda ağrı ve bağırsak hareketlerinde ki zorluk azalmıştır.
Bir probiyotik kombinasyonu olan LAB4’ün (Lactobacillus acidophilus CUL60, CUL21, Bifidobacterium lactis CUL34, Bifidobacterium bifidum CUL20) IBS üzerindeki etkisi ise hastalarda yaşam kalite skoru, ağrı hissedilen gün sayısı ve bağırsak hareketlerinin iyileşmesi açısından önemli olumlu etkilerinin olmasıdır.
Son yıllarda IBS tedavisinde probiyotik ve prebiyotiklerin kullanımının birçok klinik çalışmadan alınan sonuçları immün düzenleyici, antiinflamatuvar etkileri yoluyla IBS’ye faydalı olabileceğini desteklemektedir.
Sonuç olarak IBS döneminde yaşam kalitesini arttırmak ve bağırsak florasını düzeltmek adına doğru diyetler uygulanmalı, bolbol su içilmeli, probiyotik ve prebiyotikler ile bağırsak sağlığı desteklenmelidir.
KAYNAKLAR:
Koloski NA, Talley NJ: Women and Health. Irritable Bowel Syndrome
2nd. Ed. 2013; 92: 1354-64.
https://www.ncbi.nlm.nih.gov/pmc/articles/PMC4161800/