Karantina Süreci

•İlk olarak kan şekerimizi dengede tutmamız gereklidir.

Öğünlerimizin saatlerini düzenleyip bu süreçte bunu alışkanlık haline getirmeliyiz. Bu arada vücudumuzu susuz bırakmamaya dikkat etmeliyiz! Vücudumuz uyku sürecinde su kaybetmektedir ve sabah uykudan uyandığımızda güne su ile başlamak daha enerjik olmamızı sağlayacaktır. Su içme miktarı kişiden kişiye değişmekte olup ; kişinin günlük “ağırlık x 30 ml” kadar su içmesi gereklidir .

•İkinci olarak evde durmak hareket konusunda bizi asla durdurmamalı.

Düzenli bir şekilde evde enerji veren sporlar yapmamız şart denilebilir. Evde yapılacak sporların cardio niteliğini taşıması zor olduğundan daha çok kuvvet-dayanıklık sporları yapılabilir; pilates, yoga vs. Fiziksel aktivite kan dolaşımımızı iyileştirir ve enerji seviyemizi yükseltir. YouTube’a girdiğimizde karşımıza çıkacak onlarca videodan bizim için en uygun olacak egzersizi seçebiliriz. Kalp-dolaşım ve kas-iskelet rahatsızlığı olan kişilerin doktoruna veya fizyoterapistine danışması gerektiğini de unutmayalım .

•Son olarak da uyku.

Gece iyi dinlenememek bizi mutsuz bir ruh haline büründürebilir. Önemsiz gibi gözükebilir ancak bu da bağışıklığımızı baskılayan önemli faktördür. Yapılan araştırmalarda 23.00-4.00 arasındaki uyku ve kilo verme arasında doğru bir orantı olduğunu göstermiştir. Yani gece uykusu alan bireyin kilo vermesinin yanı sıra bu süreçte olağan kilosunu koruması daha rahat olacaktır. O zaman uyku saatlerimizi de düzene sokmaya dikkat!

Peki bu üç unsura dikkat ettik ama bağışıklığımız için neler tüketmeliyiz?


Bu süreçte alışkanlığımızın çok dışında bir diyet uygulaması tavsiye etmemekteyiz ancak bağışıklık sistemini güçlendirmek için yapılabilecek en önemli şeylerden biri tek tip beslenmeden uzak durmaktır. Yiyeceklerimizin çoğu birden fazla besin öğesi içerir; ancak şu unutulmamalıdır ; hiçbiri hepsini içermez. Bu sebeple tek çeşit beslenme şekli, birçok önemli besin öğesinden mahrum kalmamız anlamına gelir. Dolayısıyla güçlü bir immün sistem ve kaliteli bir besin zinciri için sebze, et grubu, tahıllar , süt, meyve, yağ ve yağlı tohumlar günlük beslenmemizde dengeli bir şekilde yer almalıdır. Öne çıkan sebze ve meyvelerimizden bahsedelim;


Kivi
Kivi, antioksidan açısından ve C vitamini deposu olan bir meyvedir. 2 orta boy kivi tükettiğimizde, günlük almanız gereken C vitaminin yüzde 100’ünü karşılayabiliriz.

Kuşburnu
C vitamini açısında zengindir. Likopen ve A, B, E, K vitaminlerinin yanı sıra magnezyum, demir gibi sahip olduğu minerallerle vücut direncini artırır. Çayını tüketebiliriz. Bunun yanısıra kuşburnu ekstresi içeren birçok ürün de mevcuttur.

Nar
Antioksidan kapasiteleri yüksek meyvelerdir. Bağışıklığı aktive ederek virüs ve bakterilerle savaşma gücü de sağlarlar. İçerisinde bulunan şeker miktarından dolayı porsiyon kontrolü sağlanarak tüketilmesi önemlidir. Direkt olarak tüketmek istemeyenler için ise Nar kabuğu içeren pastili de mutlaka duymuşuzdur.

Greyfurt
C vitamini ve antioksidan deposudur. Greyfurt, iltihabı azaltmaya ve vücuttaki serbest radikallerin neden olduğu hasarlarla mücadele etmeye yardımcı olur. Tiroid hastaları ve tansiyon ilacı kullananlar, bu meyveyi doktorlarına danışarak tüketmelerinde fayda var.

Portakal ve Limon
İkisi de turunçgiller ailesindendir ve C vitamini deposudur. Kabuklarında bulunan madde, suda kaynatılıp ellere sıkıldığında antiseptik etki sağlar. Tercihen doğal bir dezenfektan da denilebilir.

Enginar
Karaciğer dostudur. Karaciğeri güçlendiren enginarın tüketimi arttıkça bağışıklık sistemi de güçlenir. Enginar ayrıca kanı temizleme özelliğine de sahiptir. Bu günlerde bol bol enginar tüketmekte fayda var arkadaşlar!

‼️?Güncel bir bilgiyi sizlerle paylaşmak isteriz ;
Kanser tedavisinde günlük doza ek olarak IV olarak C vitamini verildiğini biliyoruz. Şuan Covid-19’da güncel tedavi şekline ek yüksek doz C vitamini ile destek sağlanmaktadır. Çoğu hastada bu ek tedavi pozitif etki oluşturmaktadır. Araştırmalar hızla devam etmektedir. Bu durum bize C vitaminin önemini yeterince göstermektedir.

Gün geçtikçe birçok duyum alıyoruz , birçok haber bizi karamsarlığa itebiliyor .

Ama şunu unutmayalımki ; En etkili bağışıklık baskılayıcı unsur psikolojidir ve bizler psikolojik olarak ne kadar güçlü kalabilirsek o kadar kolay yenebiliriz bu virüsü.

Bilgi Paylaştıkça Çoğalır

İlginizi çekebilir

Genel Bilgiler

Ester-C nedir? Ne için kullanılır?

Vitamin c’nin ester formu olan ester-c , standart c vitamininden dört kez daha hızlı dokulara girer, vücut dokularında daha uzun süre kalır ve elde edilen

Bilgi Paylaştıkça Çoğalır
Genel Bilgiler

Beta Glukan nedir? Ne için kullanılır?

Beta Glukan, ekmek mayası hücre duvarından ekstrakte edilen basit bir polisakkaritdir. Bağışıklık sistemimizin ilk savunmasını yapan makrofajlar (beyaz kan hücreleri) üzerindeki özel yüzeylere bağlanarak, bağışıklık

Bilgi Paylaştıkça Çoğalır